Beyaz bir tüy rüzgârda uçup gün ışığında parıldayan gölün suyuna düştü. Zarif bir kuğu kanatlarını bu parlak suda yıkadı. Bir büyü sonucunda kuğuya dönüşen prensesin göldeki günlerinden biriydi bu. Büyük bir sevgiyle göldeki beyazlı pembeli lotus çiçeklerine, nilüferlere baktı. Kalbinde, derinlerde hissettiği aşk gölden daha derindi, daha parlaktı. Ayrı geçen her dakika büyük bir özlemdi. Buna rağmen biliyordu kuğu, özlemeye, sevmeye değer birine sahip olmak büyük bir şans, büyük bir ayrıcalıktı. İçindeki sonsuz ve temiz aşkın yansımasıydı sanki tüm göl, tüm canlılar, nilüferler, lotus çiçekleri...